Sosyal Medya

Makale

Bahçeli’nin dili

Bahçeli, ah Bahçeli. Laf söylediÄŸini zannediyor, ama boÅŸ konuÅŸuyor. BomboÅŸ.

Tekeden süt sağılmazmış.

Åžu utanç verici sözlere bakın bir:

“Tekeden süt sağılmaz, balda tuz bulunmaz, suda ateÅŸ yanmaz, Recep Tayyip ErdoÄŸan’dan da cumhurbaÅŸkanı olmaz. Ä°ster AKP’li, ister MHP’li, isterse de CHP’li olsun her vatan evladı cumhurbaÅŸkanı olabilir, ne var ki Recep Tayyip ErdoÄŸan olamaz, milletin terazisi bu sıkleti çekmez.”

Evet, utanç verici, kendi ahlaki ölçülerim içinde baÅŸka tanımlama bulamıyorum. 

Hem “milletin terazisi”nden bahsedeceksin hem de milletin ruhu ile milim uzlaÅŸmayan sözler söyleyeceksin.

Bahçeli Osmaniyeli, ben de KahramanmaraÅŸlı’yım. Kültür iklimimiz yakın. Osmaniye’de “Tekeden süt sağılmaz” deniyorsa, bizim oralarda da “Çobanın gönlü olursa tekeden teleme çalar” denilir.

Teleme, içine ham incirin sütü damlatılarak sütün kesilmesi ile elde edilen bir tür lorun adıdır.

Yani evet, tekeden süt çıkmaz ama çoban isterse tekeden bile süt sağıp, ondan teleme çalarak misafirine ikram edebilir.

Çoban kim?

Millet.

Öyleyse o cümleyi “millet isterse” diye yeniden kurmak gerekiyor.

Millet isterse “Muhtar bile olamaz” denilen adamdan baÅŸbakan yapar.

Ve millet isterse, “Muhtar bile olamaz” denilen adamı Çankaya’ya çıkarır.

Devlet Bahçeli gibi politikacıların sözü de solda sıfır kalır.

Seçimden yeni çıkmışsınız, o adam ülkeyi karış karış dolaÅŸmış, milletine ulaÅŸmış ve sandığı millet iradesi ile doldurmuÅŸ, sonra siz kalkacaksınız, “Her vatan evladı CumhurbaÅŸkanı olabilir ama Tayyip ErdoÄŸan olamaz” diyeceksiniz. Yani “millet evlatlığı”ndan çıkaracaksınız. Utanç verici deÄŸerlendirmesi baÅŸka hangi durum için yapılır?

Bahçeli’nin sözleri, Türkiye’de pek çok insan için pek çok defa söylendi. Ama millet hep o sözü ve söyleyenleri aÅŸarak geliyor.

Bahçeli’nin sözlerinde despotik zamanların yeniden bedenleniÅŸi var ne yazık ki. O sözü, CHP zihniyetindeki birisi söylese, ona daha çok yakışabilirdi, onların geleneÄŸi buna çok daha uygundu.

Anlaşılan, seçimlerde, CHP ile MHP arasında geçiÅŸler gerçekleÅŸtire gerçekleÅŸtire, siyasi felsefeler arasında da geçiÅŸler oluyor.

Buna, “MHP’nin siyasi düÅŸüncesi CHP’den ne kadar farklı ki? Ä°kisinin ulusalcılık çizgisi arasında ton farkı bulunuyor mu?” tarzında bir itirazın geleceÄŸini biliyorum. Evet, AK Parti’nin iktidar olduÄŸu süreç, bu iki partinin operasyonel geçiÅŸliliÄŸini artırdı, özellikle kıyılarda da CHP’lileÅŸme rengi baskın karakter kazandı.

Ama Orta Anadolu’nun MHP dünyası, daha çok AK Parti ile geçiÅŸlilik gösterirdi. Åžimdi Bahçeli, Tayyip ErdoÄŸan’ın hangi rengine bakarak, “O Çankaya’ya çıkamaz” demektedir ve onun bu sözü “Hangi MHP” ile uyum arz etmektedir?

Åžöyle sorayım:

MHP’nin Orta Anadolu’daki tabanı, mesela Tayyip ErdoÄŸan’la Deniz Baykal’ın, ya da Kemal KılıçdaroÄŸlu’nun aday olduÄŸu bir cumhurbaÅŸkanlığı seçiminde kime oy verir? Ya da Bahçeli’yi dinler mi?

Bu tarz sözlerin milletin tavrı açısından bir kıymet-i harbiyesi tabii ki mevcut deÄŸil. Ancak, Tayyip Bey’in duygularını kırbaçlama gibi bir etkisi olmayacağı söylenemez. “Ey düÅŸmanım sen benim ifadem ve hızımsın. Gündüz geceye muhtaç bana da sen lazımsın.” DüÅŸmanca sözlerin böyle duygulara yol açması tabiidir.

DoÄŸrusu ben, Bahçeli’den böyle zehir zemberek sözler iÅŸittiÄŸimde, onun içine nüfuz etmiÅŸ baÅŸka birisi mi konuÅŸuyor hissine kapılıyorum. Bu benim ona karşı hüsnü zannım. Ama o, bu hüsnü zannı sürekli zehirliyor. Kendine yazık ediyor. Yeni seçimden çıkıldı, sonuç ortada. Tayyip ErdoÄŸan kendisinin üç katı oy almış. Bunu hazmetmesi lazım, siyasetçinin erdemi biraz da burada. Sürekli yüzde 15’lerde dolaşıp, hatta bir ara barajın altına düÅŸüp, ondan sonra da Çankaya ahkamı kesmek, yakışık almıyor.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.